Karanlığın ucundaki ışıktır çocuk, çocuklarımızı rahat bırakın...

Karanlığın ucundaki ışıktır çocuk,
çocuklarımızı rahat bırakın...

Çocuklarımız, hepimizin kıymetlileri.
Zordur çocuk büyütmek.
Oldu olacak derken bir anda hamile olduğunuzu öğrenirsiniz.
Sonra ayları saymaya başlarsınız ,
1-2-3 ay, nasıl geçecek 9 ay dersiniz.
8.aya kadar koşturmacayla gider
zaman sonra durur sanki.
Gün gün geçer her gün korkularınız artar,
ya birşey olursa diye
ve bir gün o şiddetli sancı vurur...
kimse anlamaz ama siz bilirsiniz
o gün bugündür.
Vakit gelmiştir.


Manevi olarak 9 ay boyunca  olamadığınız
kadar güçlüsünüzdür ogün.
Hazırsınızdır yeni bir hayata.
Dünyanın en mükemmel varlığını karşılamak için sabırsızlanırsınız.

Normal yada sezeryan fark etmez sizin için nasıl doğduğu,
İnsanların ne dediği önemli değildir ogün,
din dil ırk cinsiyet önemli değildir sizin için,
ogün sizin canınızdan yepyeni bir can doğacaktır,
önemli değildir sizin için  hiç kimsenin sesi,
tek önemli olan;
o gün duyabileceğiniz tek ses ,
o minik çığlıktır, içinizden çıkan,
o canınızdan candır, kanınızdan kandır.

ve doğar ...

sanki dünya yeniden varolur, baştan yaratılır ogün sizin için,
kucağınıza aldığınız o minicik beden, tümünden farklıdır sanki,
sanki o tek bebektir siz tek anne, bu dünyada.
Tüm dünya nefes almayı bırakmış,
birtek sizin bebeğiniz nefes almaya başlamıştır sanki.
Tüm dünya susmuş bir tek o ağlamaktadır sanki.
Dünya nedir ki gözünüzde artık?
O en saftır, o en masumdur, o en küçüktür
mal, mülk, gam, keder nedir ki sanki ?
Bir O'dur o gün ve ömrün boyunca bir "O" kalır
hayatın anlamı...

sonra büyür,

Düşer üzülürsün, kavga eder üzülürsün,
ezilir üzülürsün, ezer garip ama yine üzülürsün.
Yeni beceriler edinir sevinirsin.
Kaşık tutar mesela,
dünyanın en basit işi için kahramanlar gibi alkış tutarsın

sonra büyümeye devam eder,
sende yaşlanmaya devam edersin.
Kimi zaman mükemmel gider hayat,
kimi zaman yorucu zorlu,
ama o ilk günkü mükemmel duygu hala içindedir,
seni ateşleyen, güçlü tutan bitmez bir enerjidir o his.

Benim bebeğim
6 yaşına girdi doğum gününü kutladık yeni,
yanımda hala yamacımda
kanatlarımın altında güvende.

ama hergün birilerinin bebekleri
kendilerine ait olmayan kavgalarda
yok olup gidiyor.

Kızımın yeni yaşını kutladığım gün
8 şehit haberiyle çalkalanıyordu medya
bu dünyada her ne sebeple bir can alınıyorsa
yanında anasıda ölüyor, bunu bilin.

Kız yada erkek fark etmez.
bir savaş, bir saldırı, bir tecavüz fark etmez
kimilerinin o kadar bile vakti olmuyor
kaçırılıyorlar mesela dilendirilmek yada satılmak için
bir kaza kurşununda veda ediyorlar veya yaşamlarına

siz ne düşünüyorsunuz
evladını kaybeden anne için;
din, dil,ırk, cinsiyet fark eder mi sanıyorsunuz?
Nasıl o doğarken önemi yoksa ölürkende önemi yok.
Nasıl doğarken bebeğimiz tüm dünya nefes almayı bırakıyorsa,,
öldüğünde de biz analar nefes almayı bırakırız.
Nasıl doğarken tüm sesler susarsa,
ölürkende tüm sesler susar kulaklarımızda.
Biz analar evlatlarımızı hangi nedenle kaybedersek kaybedelim
işin özü, biz canımızdan canı, kanımızdan kanı toprağa vermiş oluruz.
Belki toprağa verdiğimiz  beden 20-30 yaşındadır,
ama ne fark eder biz minnacık bir tabut gömeriz.

Belki şehit olup, ulu bir mertebeye ulaştığını düşünüyorsunuz
belki başka nedenlerle artık cennette olduğunu, ne fark eder.
Analar ne düşünüyor;
onlar ruhen cennette o zaman, çocuklarının yanında
ama bedeni bu dünyaya hapsolmuş durumda

işin en acısıda;
bir cana mal olanın anası da,
bir canı toprağa koyan ana da
ağlıyor.

işte bu nedenle,
çocuklarımızdan uzak durun,
onları savaşlarınızla, uyuşturucularınızla,
pis emellerinizle zehirlemeyin.
ve en önemlisi kendinizi de
varsa çocuğunuzu da bu yolda eğitin.
Eğitin ki;
ne onlar yeni katiller olsun
ne onları toprağa koyun.